slick Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • slick
    s. 1. kaygan. 2. kurnaz; cerbezeli. 3. görünümü çekici, içi kof. 4. usta işi (şey). i. su yüzündeki yağ tabakası.
  • slick o.s. up
    k. dili iki dirhem bir çekirdek giyinmek.
  • slick one´s hair back/down
    (with) briyantin/su sürerek saçlarını arkaya/yana tarayıp yatırmak: He slicked his hair back with water. Su sürerek saçlarını arkaya tarayıp yatırdı.