small Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • small
    s. 1. küçük; ufak. 2. cömertlikten yoksun, yalnızca kendi çıkarlarını düşünen, çok bencil.
  • small arms
    hafif silahlar.
  • small change
    bozuk para, bozukluk.
  • small fry
    1. çocuklar, ufaklıklar. 2. önemsiz kimseler.
  • small hours
    gece yarısından sonraki üç dört saat.
  • small intestine
    incebağırsak.
  • small letter
    küçük harf, minüskül.
  • small letter
    küçük harf.
  • small talk
    havadan sudan konuşma, hoşbeş.