smash
f. 1. paramparça etmek; paramparça olmak, tuzla buz olmak. 2. (in) (kuvvetli bir darbeyle) kırmak: He smashed the door in. Kapıyı kırdı. 3. through (bir şeyi) (kuvvetle) atarak (başka bir şeyi) kırmak: She smashed a stone through the window. Taş atıp camı kırdı. 4. (up) mahvetmek; dağıtmak; tarumar etmek. 5. spor smaçlamak, smaç vurmak, smaç yapmak. 6. (birinin bir yerine) yumruk atmak: He smashed him one in the jaw. Çenesine bir tane patlattı. i. 1. kuvvetli bir yumruk/darbe. 2. küt sesi. 3. paramparça olma. 4. şangırtı. 5. (iki taşıt arasındaki) çarpışma. 6. k. dili iflas. 7. k. dili büyük hit, büyük sükse yapan film/müzik parçası. 8. spor smaç.