smile Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • smile
    f. 1. gülümsemek, tebessüm etmek. 2. gülümseyerek (bir şeyi) göstermek: She smiled her pleasure. Gülümseyerek memnuniyetini gösterdi. 3. on (talih, doğa v.b.) -e gülmek: Fate has finally smiled on us. Nihayet talih bize güldü. i. gülümseme, tebessüm.