soft Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • soft
    s. 1. yumuşak. 2. alçak (ses). 3. ılık, yumuşak (hava). 4. fazla parlak olmayan (ışık). 5. hafif (rüzgâr/yağmur). 6. yumuşak, tatlı, hoş, gönül okşayıcı (söz). 7. k. dili kolay. 8. hamlamış, hamlaşmış, ham (vücut); formunda olmayan, formunu korumamış (sporcu). 9. hatları net görünmeyen. 10. saf, kolayca aldatılan.
  • soft drink
    alkolsüz içecek.
  • soft drink
    1. kola; gazoz; soda. 2. alkolsüz içecek.
  • soft furnishings
    İng. mefruşat.
  • soft lens
    yumuşak lens.
  • soft palate
    anat. yumuşak damak.
  • soft shoulders
    düşük banket.
  • soft soap
    k. dili yağcılık, iltifat.
  • soft spot
    zayıf nokta.
  • soft water
    yumuşak su, az kireçli su.