speak Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
speakf. (spoke, spo.ken) 1. konuşmak. 2. (gerçeği/sözü) söylemek: He couldn´t speak a word. Hiçbir söz söyleyemedi.
-
speak about(bir konu) hakkında konuşmak.
-
speak for1. (birinin) lehinde konuşmak. 2. (birinin) yerine konuşmak.
-
speak for itself/themselves(bir şeyin/şeylerin) ne olduğu meydanda/ortada/aşikâr olmak: The sound job of restoration that´s been done here speaks for itself. Burada yapılan restorasyonun ne kadar iyi olduğu meydanda. It speaks for itself. Ne menem bir şey olduğu belli.
-
speak ill of... hakkında kötü konuşmak.
-
speak in sign languageel kol hareketleriyle konuşmak.
-
speak of1. -den söz etmek, -den bahsetmek. 2. -i göstermek, -e işaret etmek: It speaks of careful planning. Dikkatli bir ön çalışma yapıldığını gösteriyor.
-
speak on(bir konu) hakkında konuşmak.
-
speak one´s mindne düşündüğünü açıkça söylemek.
-
speak one´s mindne düşündüğünü açıkça söylemek.
-
speak one´s piecekendi fikrini belirtmek.
-
speak out1. ne düşündüğünü açıkça söylemek. 2. daha yüksek sesle konuşmak.
-
speak out against-in aleyhinde konuşmak.
-
speak up1. daha yüksek sesle konuşmak. 2. ne düşündüğünü açıkça söylemek.
-
speak up for-in lehinde konuşmak.
-
speak well/ill for(biri/bir şey) için olumlu/olumsuz bir puan olmak. be spoken for (satılık bir şey) biri için ayrılmak: Those books have already been spoken for. O kitaplar biri için ayrıldı.
-
speak with convictioninançla konuşmak.