steady Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • steady
    s. 1. titremeyen; sağlam. 2. değişmeyen; durmayan, devamlı. 3. durmadan aynı şekilde akan (su). 4. sabit (bakış). 5. sağlam, pusulayı şaşırmayan (kimse). 6. tutarlı, istikrarlı, güvenilir. 7. sağlam (sinirler): He´s got steady nerves. Sinirleri sağlam. 8. k. dili bir başkasıyla çıkmayan/flört etmeyen (erkek/kız arkadaş). f. 1. (bir şeyin) titremesini durdurmak. 2. sakinleştirmek. 3. istikrar bulmak. 4. doğru yola getirmek; (birini) doğru yolda tutmak.