steal Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • steal
    f. (stole, sto.len) 1. çalmak, aşırmak; hırsızlık etmek: He stole all the money. Paranın hepsini çaldı. 2. (bir şeyi) gizlice veya dikkati çekmeden yapmak: He stole into the room. Hırsızlama odaya girdi. She stole a glance at them. Onlara hırsızlama bir bakış attı. i., k. dili kelepir.
  • steal a kiss from
    k. dili (birinin) itiraz etmesine hiç vakit bırakmadan öpüvermek.
  • steal s.o.´s thunder
    k. dili (kazara/kasten) (birinden) önce davranarak onun beklediği ilgi, övgü v.b.´ni kendisinden çalmış gibi olmak/çalmak.