subtle Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • subtle
    s. 1. ince, hafif, hemen göze çarpmayan: a subtle difference ince bir fark. 2. meselenin ince taraflarını kavrayabilen/anlayabilen: She has a subtle mind. İnce bir zekâya sahip. 3. ince bir şekilde hazırlanmış, ince bir zekâyı yansıtan (plan v.b.).