suck Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • suck
    f. 1. emmek: The baby was sucking its mother´s breast. Bebek annesinin memesini emiyordu. Don´t suck your thumb! Başparmağını emme! He was sucking a rooster-shaped lollipop. Horoz şekeri emiyordu. Suck it through a straw! Onu kamışla em! 2. k. dili (bir şey) berbat olmak.
  • suck s.o./s.t. down
    birini/bir şeyi aşağı çekmek.
  • suck up to
    k. dili (birine) yağcılık etmek.