table Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
tablei. 1. masa. 2. masa, masadakiler, aynı masada oturanların hepsi, sofra, sofradakiler. 3. çizelge, cetvel, tablo, liste: periodic table elementler çizelgesi. multiplication table çarpım tablosu. chronological table kronoloji tablosu. table of logarithms logaritma tablosu. f. (bir tasarı/mesele) hakkındaki görüşmeyi/tartışmayı ileri bir tarihe bırakmak.
-
table d'hôteçoğ. ta.bles d´hôte (täb´ılz dot´) (lokantada) tabldot.
-
table linen(bezden yapılmış) sofra örtüleri ve peçeteler.
-
table of contents(kitabın başında bulunan ve alfabetik dizin olmayan) içindekiler.
-
table saltsofra tuzu.
-
table tennismasatenisi, masatopu, pingpong.