tender Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
tender 1s. 1. kolaylıkla incinen, hassas, duyarlı: The skin around the wound is very tender. Yarayı çevreleyen cilt çok hassas. 2. şefkatli, müşfik, sevecen. 3. yumuşak, sert olmayan (et, sebze, meyve v.b.).
-
tender 2i. müteahhidin sunduğu iş teklifi. f. 1. arzetmek. 2. ödemek üzere (para) vermek.
-
tender 3i., d.y. tender.
Türkçe - İngilizce
-
tenderrail. tender (coupled to a locomotive).