thrust
f. (thrust) 1. into (bir şeyi) (başka bir şeyin içine) sokmak: He thrust his right hand into his pocket. Sağ elini cebine soktu. 2. into -e saplamak, -e batırmak: He thrust the knife into her chest. Bıçağı göğsüne sapladı. 3. -i itmek: They thrust him aside. Onu bir kenara ittiler. He thrust his way through the crowd. İte kaka kalabalığı yardı. 4. (birini) zorla (bir duruma) sokmak: They thrust him into the presidency. Onu zorla başkan yaptılar. i. 1. sokma. 2. saplama, batırma. 3. iğneli laf. 4. ask. saldırı. 5. itme kuvveti. 6. eskrim dürtüş, vuruş. 7. mim. itki.