tilt Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • tilt
    f. 1. (bir şeyi) (bir yöne) yatırmak/eğmek: He tilted his chair back. Sandalyesini arkaya doğru yatırdı. She tilted her head to one side. Başını bir yana eğdi. 2. yan yatmak, bir yöne doğru eğilmek: The rowboat tilted to one side as soon as he got in it. O biner binmez sandal bir yana doğru eğildi. i. meyil, eğim: I don´t like the tilt of your hat. Şapkanın meyli bence güzel değil.
  • tilt over
    yan yatarak devrilmek.
  • tilt s.t. over
    bir şeyi yan yatırarak devirmek.
  • tilt the balance
    (bir şey) (başka bir şeyin) sonucunu etkilemek: Your vote has tilted the balance in our favor. Oyunuz sayesinde sonuç bizim lehimize oldu.