transpire Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
transpiref. 1. ortaya çıkmak, belli olmak: It later transpired that there was no bridge at all. Hiçbir köprünün olmadığı sonradan ortaya çıktı. 2. through (su/nem) (belirli bir yerden) çıkmak; (bitki) yapraklarından buhar halinde nem vermek, terlemek: Plants transpire moisture through their leaves. Bitkiler yapraklarından buhar halinde nem çıkarır. 3. k. dili olmak, meydana gelmek, vuku bulmak.