true Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
trues. 1. doğru, gerçek: Is what she said true? Onun söylediği doğru mu? 2. hakiki, som: Is this true or imitation leather? Bu deri hakiki mi, yoksa taklit mi? 3. sadık, samimi: a true friend sadık arkadaş. 4. asıl, gerçek: the true meaning of a word bir sözcüğün asıl anlamı. 5. tam, aslına uygun: a true copy aslına uygun bir kopya. 6. meşru, asıl: the true heirs asıl mirasçılar. 7. samimi, içten: true concern içten merak.
-
true colorsiçyüz.
-
true to lifegerçek hayatta olduğu gibi.
-
true to lifeyaşanmış.