under Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
underedat 1. altına; altında; altından: They hid under the table. Masanın altına saklandılar. They were sitting under the umbrella. Şemsiyenin altında oturuyorlardı. under an oppressive regime zorba bir yönetim altında. Go around the ladder, not under it. Merdivenin etrafından dolan, altından geçme. 2. -den aşağı, -den eksik, -den az, -den küçük: He can run that distance in under twenty seconds. O mesafeyi yirmi saniyeden az bir zamanda koşabilir. All of the children are under twelve years of age. Çocukların hepsi on iki yaşından küçük. 3. yönetimi altında, yönetiminde, idaresinde: Iraq prospered under Ottoman rule. Irak Osmanlıların yönetimi altında bayındırlaştı. z. 1. daha aşağı: Every book on this table sells for two million liras and under. Bu masadaki her kitap iki milyon liraya veya daha aşağıya satılıyor. 2. daha küçük, altında: This school is for children who are five years old and under. Bu okul beş yaş ve altındaki çocuklar için. s. alt, aşağıdaki: the under layers alt tabakalar.
-
under a cloud1. şüphe altında. 2. gözden düşmüş.
-
under agereşit olmamış, rüştünü ispat etmemiş.
-
under armssilahlanmış.
-
under cover1. gizlenmiş. 2. sığınmış. 3. zarf içinde.
-
under cover ofperdesi altında, kisvesi altında.
-
under cultivationişlenmiş (toprak).
-
under duressbaskı altında.
-
under false colorssahte bir kimlikle.
-
under footayak altında.
-
under lock and keykilit altında.
-
under no circumstanceshiçbir şekilde.
-
under one´s breathalçak sesle, fısıldayarak.
-
under one´s noseburnunun dibinde.
-
under one´s noseburnunun dibinde.
-
under one´s very eyesgözünün önünde.
-
under police escort1. polis gözetiminde. 2. polis korumasıyla.
-
under protestprotesto ederek.
-
under sailyelkenleri fora edilmiş olarak, seyir halinde.
-
under sealmühürlenmiş, mühürlü.
-
under separate coverayrı bir zarfta.
-
under the auspices ofhimayesinde.
-
under the circumstancesbu durumda, hal böyle olunca.
-
under the circumstancesöyle ise, o halde, bu durumda, bu şartlar altında.
-
under the cloak ofkisvesi altında.
-
under the influencek. dili sarhoş.
-
under the open skyaçık havada, gök kubbe altında.
-
under the seal of secrecygizli tutmak kaydıyla.
-
under the tablek. dili el altından, gizlice.
-
under weighhareket halinde, yolda.