unsteady Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • unsteady
    s. 1. (sağlam olmadığı için) sallanan, oynak: unsteady table sallanan masa. 2. titrek: unsteady hand titrek el. 3. istikrarlı olmayan, istikrarsız; değişken, güvenilmez: The economy´s growth has been unsteady. Ekonomi istikrarlı bir şekilde büyümedi. unsteady temperament değişken huy.