wait Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
waitf. 1. (for) -i beklemek: I´m waiting for my friend. Arkadaşımı bekliyorum. Wait your turn. Sıranı bekle. Wait here. I´ll be right back. Burada bekle. Hemen döneceğim. 2. durmak, kalmak: Wait! Let´s go together. Dur! Birlikte gidelim. 3. bekletmek: Don´t wait supper for me. Yemek için benim gelmemi bekleme. i. bekleme, bekleyiş.
-
Wait a little.Biraz bekle.
-
Wait a minute!Bir dakika!
-
wait at tableİng. servis yapmak.
-
wait for a sight of-i görmek için beklemek.
-
wait in ambushpusuda beklemek.
-
wait on1. -e hizmet etmek. 2. -e servis yapmak. 3. -in ziyaretine gitmek.
-
wait on s.o. hand and footk. dili birinin etrafında dört dönmek.
-
wait on tableservis yapmak.
-
wait tablesgarsonluk yapmak.
-
wait up for s.o.yatmayıp birini beklemek.