waste Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • waste
    s. 1. artık, işe yaramaz. 2. kullanılmış, atılacak (kâğıt). 3. boş, ıssız, hali. 4. viran, harap. i. 1. ziyan etme, heder etme; ziyan, heder, heba; boşa harcama; israf, çarçur. 2. döküntü, artık; fire. 3. boş arazi. 4. ıssız yer. 5. harabe, virane. f. 1. ziyan etmek, heder etmek, heba etmek; boşa harcamak; israf etmek, çarçur etmek: He has wasted the money. Parayı israf etti. I have wasted my whole day. Bütün günümü heba ettim. 2. harap etmek, viraneye çevirmek: The invaders wasted the city. İstilacılar kenti harap etti. 3. iyi kullanmamak, boşa harcamak: The company is wasting his talents. Şirket onun yeteneklerini boşa harcıyor.
  • waste away
    1. (hastalıktan/açlıktan) eriyip bitmek. 2. ağır ağır azalmak. waste bin İng. çöp sepeti/kutusu.
  • waste one´s breath
    nefesini boşuna tüketmek.
  • waste one´s breath
    k. dili çenesini boş yere yormak, boşuna nefes tüketmek.