waste
s. 1. artık, işe yaramaz. 2. kullanılmış, atılacak (kâğıt). 3. boş, ıssız, hali. 4. viran, harap. i. 1. ziyan etme, heder etme; ziyan, heder, heba; boşa harcama; israf, çarçur. 2. döküntü, artık; fire. 3. boş arazi. 4. ıssız yer. 5. harabe, virane. f. 1. ziyan etmek, heder etmek, heba etmek; boşa harcamak; israf etmek, çarçur etmek: He has wasted the money. Parayı israf etti. I have wasted my whole day. Bütün günümü heba ettim. 2. harap etmek, viraneye çevirmek: The invaders wasted the city. İstilacılar kenti harap etti. 3. iyi kullanmamak, boşa harcamak: The company is wasting his talents. Şirket onun yeteneklerini boşa harcıyor.