water Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • water
    i. su. f. 1. sulamak: water the flowers çiçekleri sulamak. 2. (koyun, inek v.b.´ne) su vermek, -i suvarmak. s. suda yetişen; suda yaşayan.
  • water ballet
    su balesi.
  • water bed
    su yatağı.
  • water blister
    içi su dolu kabarcık.
  • water buffalo
    zool. manda, camız.
  • water chestnut
    bot. sukestanesi.
  • water closet
    tuvalet, hela, yüznumara, apteshane (kıs. W.C.).
  • water down
    1. sulandırmak, su katmak. 2. hafifletmek.
  • water down
    1. sulandırmak. 2. hafifletmek, yumuşatmak.
  • water heater
    su ısıtıcısı; termosifon; şofben.
  • water hyacinth
    bot. susümbülü.
  • water ice
    dondurulmuş şerbet.
  • water level
    su seviyesi/düzeyi.
  • water lily
    nilüfer.
  • water lily
    bot. nilüfer.
  • water main
    (su şebekesine ait) isale hattı/anaboru.
  • water meter
    su sayacı.
  • water meter
    su saati/sayacı.
  • water mill
    su değirmeni.
  • water pick
    basınçlı su ile dişleri temizleme aygıtı.
  • water pipe
    1. su borusu. 2. nargile.
  • water pistol
    su tabancası.
  • water power
    su kuvveti.
  • water rights
    su kullanma hakkı.
  • water ski
    su kayağı (araç).
  • water snake
    zool. suyılanı.
  • water softener
    su yumuşatıcı.
  • water table
    jeol. tabansuyu düzeyi, yeraltı suyu düzeyi.
  • water tower
    su kulesi.
  • water vapor
    su buharı.