weak Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • weak
    s. 1. zayıf, güçsüz, kuvvetsiz: weak nerves zayıf sinirler. a weak nation güçsüz bir millet. 2. dayanıksız, sağlam olmayan, zayıf: a weak structure dayanıksız bir yapı. 3. etkileyici ve inandırıcı olmayan, zayıf. 4. yetersiz, zayıf: His Italian is weak. İtalyancası zayıf. 5. açık (çay/kahve). 6. sulu, yavan (çorba v.b.).