whereas Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • whereas
    bağ. 1. oysa; iken, -ken: She loves his novels, whereas her husband loathes them. Kendisi onun romanlarını seviyor, oysa kocası onlardan nefret ediyor. He speaks no English, whereas she speaks no French. O hiç İngilizce bilmezken öbürü de hiç Fransızca bilmiyor. 2. -diği için; -diğine göre: Whereas he is no longer legally competent, I have appointed you his guardian. Artık kanunen yetki sahibi olmadığı için sizi ona vasi tayin ettim.