win Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • win
    f. (won, --ning) 1. kazanmak; (yarışma veya başka bir uğraşı sonucunda) elde etmek: Who won the contest? Yarışmayı kim kazandı? Utku´s won the prize. Ödülü Utku kazandı. They´ve finally won his support. Nihayet onun desteğini sağladılar. 2. (muharebede) galip gelmek: France won the war. Savaşta Fransa galip geldi. i. galibiyet.
  • win by default
    hükmen galip sayılmak.
  • win hands down
    k. dili kolaylıkla kazanmak/galip gelmek.
  • win in a walk
    kolayca kazanmak.
  • win out
    (over) sonuçta galip çıkmak.
  • win s.o. over/round
    birini ikna ederek kendi tarafına çekmek; birini ikna ederek desteğini sağlamak: We also won him round to our point of view. Kendisini ikna edip davamıza onun da desteğini sağladık.
  • win s.o.´s affection
    bir kimsenin sevgisini kazanmak.
  • win s.o./s.t. back
    birini/bir şeyi yeniden kazanmak.
  • win the toss
    yazı turada kazanmak.
  • win the toss
    yazı turada kazanmak.
  • win through
    sonuçta galip çıkmak.