working Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
workingi. 1. işleme tarzı. 2. çoğ. kazılar, hafriyat, kazılmış yerler.
-
working agreementgeçici anlaşma.
-
working breakfastiş görüşmesi yapılan kahvaltı.
-
working capitaldöner sermaye.
-
working capitaldöner sermaye.
-
working classişçi sınıfı.
-
working dayişgünü.
-
working draft(yazılı) taslak.
-
working hoursiş/mesai saatleri.
-
working hypothesisgeçici varsayım.
-
working lunchiş görüşmesi yapılan öğle yemeği.
-
working majorityyeterli çoğunluk.