yield Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • yield
    f. 1. (ürün/vergi/sonuç) vermek; (kâr/kazanç) getirmek: That tree always yielded a lot of fruit. O ağaç hep çok meyve verirdi. This new levy will yield us a lot of revenue. Bu yeni vergi bize çok para getirir. 2. teslim etmek; teslim olmak. 3. to (başkasına) vermek, bırakmak. 4. (bir şeyin doğru olduğunu) kabul etmek. i. 1. ürün, mahsul; verim. 2. hâsılat, gelir.
  • yield the right of way
    (trafikte) yol vermek.
  • yield to temptation
    şeytana uymak.