zone Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
zonei. 1. bölge, mıntıka: zone of fire ateş bölgesi. zone of operations harekât bölgesi. 2. coğr. kuşak: temperate zone ılıman kuşak. frigid zone kutup kuşağı. 3. kentbilim bölge, zon. f. (bir bölgede) ancak (belirli bir faaliyete/birtakım faaliyetlere) izin vermek, (bir bölgeyi) (belirli bir faaliyet/birtakım faaliyetler) için ayırmak: They´ve zoned it a commercial area. Orayı ticari bölge ilan ettiler.
-
zone defensespor bölge savunması.