âdeta Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

Türkçe - İngilizce

  • âdeta
    virtually, all but ..., as good as; as it were; a veritable ...: Âdeta evet demişti. He had all but assented. Saçları âdeta bir yele idi. Her hair was a veritable mane.